Yanlış soruya doğru yanıt gelmesi pek mümkün değildir, yanlış hayat nasıl doğru yaşanmazsa...
Çalışan kimdir, homojen bir tip midir? Çalışmak, çalışan için ne ifade etmektedir, hayatının amacı mı, aracı mı; kendisini gerçekleştirmesini engelleyen mi, yoksa kendisi olabilmenin tek yolu mu; yoksa bu ücretli çalışmanın çalışma ile ilgisinin kalmadığı mı?
Değerden kasıt nedir, standart bir kategori midir? Çalışana göre, değer vermenin de anlamı değişecektir. (Konumuz olmayabilir, ama bir de kullanım değeri ve değişim değeri bir şey vardır.)
Bazı çalışanlar nitelikli, uyumlu ve çalışkandır, bunlara muamele farklıdır; bazıları nitelikli, çalışkan ama uyumsuzdur, bunlara muamele farklıdır; kimisi de hem tembel, hem de uyumsuzdur, bunlara muamele de hepten farklıdır; kimisi niteliksiz olup bunların da bazısı uyumlu ve çalışkan, kimisi uyumsuz ve çalışkan, kimisi de hem uyumsuz, hem de tembeldir ve bunlara da muamele birbirlerinden farklıdır.
Ancak soru, istenilen süre ve kalitede çalışmaya razı olanlara sağlanan maddi-manevi (!) olanaklar ise, diyecek fazla bir şey yok. Denebilir gerçi: Yine bir kısım çalışan patron veya vekilinin sırtını sıvazlamasından, yaptığı işi beğenmesinden haz alır; bir kısmı da sırtımı sıvazlamasın, ama iyi bir ücret ve mümkünse ikramiye ödesin, özel sağlık sigortası yapıp tatil parası versin ve bir de yüksek performansımı ödüllendirsin noktasındadır; kimisi de sırtımdan uzak dursun, vereceği para ve haklar da beni fazla kesmez, el-mecbur gidiyoruz, havasındadır.
Rodin, kısmen de olsa doğru söylüyor olabilir. Uzatmaya hacet yok...
0